Sevgili öğrenciler,
Hukuk öğrenimini seçerek Fakülte sıralarında yerinizi aldığınız gün, gerek bireylere gerekse topluma karşı son derece ağır bir sorumluluk yüklenmiş oldunuz. Hukuk ve yargı kavramlarının iç-içe olduklarını ve bunlardan birinin içini boşaltırsak, diğerinin anlamını yitireceğini artık bilmeyen yok.
Günümüzde, çağdaş bir devlet ve toplum düzeninden söz edebilmek için, bazı evrensel kriterler vardır; örnek olarak, demokratik hak ve özgürlükler, lâiklik, hukuk devleti, yargı bağımsızlığı, adalet vb. gibi. Burada, söz konusu kavramların ayrıntılarına girecek değilim. Ancak, bunların gözardı edildiği ya da çarpıtıldığı bir hukuk uygulamasında, toplumsal vicdanı sızlatan yargı kararlarının neden olacağı bir kaos ortamına hızla sürüklenmemiz kaçınılmazdır.
Sizler, hukuk uygulayıcıları olarak, sadece hukuk alanında değil, toplumsal düzenle doğrudan veya dolaylı ilintisi bulunan her konuda kendinizi yetiştirmeli, meslekî ve entelektüel donanımı yüksek hukukçular niteliğinizle, toplum hizmetinde hak ettiğiniz saygın yeri almalısınız. Türk Medenî Kanunu'nun daha 1. maddesinde yargıca tanınan, koşullar gerektirdiğinde kendini Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yerine koyarak hukuk kuralı yaratabilme görev ve yetkisi, başka hiçbir kamu görevlisine tanınmamıştır. Toplumun sizlere olan güveninin ve verdiği önemin bundan daha güçlü bir kanıtı olamaz. Ancak, bu güvene lâyık olabilmek için de çok yoğun bir çaba ve sarsılmaz bir irade ve dürüstlük gerektiğinden kuşku duyulamaz.
Başarılı hukukçular olarak yetişebilmenin ön koşulu, hukuk fakültesinden hasbel kader bir diploma alarak mezun olmayı değil, saygın ve gerçek birer hukukçu olmayı amaç edinmektir. Bu da, öğrencilik yıllarında kazanabileceğiniz bir çalışma disipliniyle olanaklıdır. Elbette hocalarınızdan bu konuda her türlü yardımı ve desteği alacaksınız.
İçinde bulunduğunuz, zorlu ama gelecek için ümit dolu yaşam yolunda hepinizi en içten başarı dileklerimle kucaklıyor ve geleceğin gerçek hukukçuları olarak sizleri selâmlıyorum…
Prof. Dr. Metin Gürkanlar
Dekan